Yükleniyor...

Kuzey’in Kızı: Oslo

Hayatımın en heyecan verici yolcuklarından kuzeyi keşfetme turunda durağımız Norveç’in başkenti Oslo’dayız. Oslo, Norveç’in başkenti ve İskandinavya’nın üçüncü büyük kenti, deniz taşımacılığı ve petrolden zenginleşen modern ve sofistike bir metropoldür. Dağlar ve deniz arasında kalan Oslo, Avrupa’nın sadece en yeşil başkentlerinden biri değil, aynı zamanda, tartışmalı bir şekilde yapılabilecek pek çok şeye ev sahipliği yapmaktadır. Bir günlük kalacağımız şehirde otobüs kullanmadan her yeri yürüyerek gezmeyi tercih ettik. Bu gezimiz boyunca gittiğimiz yerleri ve öğrendiklerimizi sizlere aktarmaya ve Oslo’ya gelirseniz nereleri gezmeniz gerektiği ile ilgili yazımıza hoşgeldiniz..

Oslo’nun bir zamanlar paslı rıhtımları mimari harikalara dönüştürülürken, endüstriyel geçmişinin daha az bilinen diğer kısımları yenilendi. Birinci sınıf müzeler, popüler Grünerløkka bölgesi, zengin kahve kültürü ve hem İskandinav hem de uluslararası yemekler sunan kaliteli restoranlar ile Norveç’te bu eğlenceli, kompakt ve canlı şehirde herkes için bir şeyler var. Hadi gelin hep birlikte Oslo’da yapılacak en iyi şeyleri keşfedelim:

NEREDE BU NORVEÇ’İN UNUTULMAZ ŞEHRİ OSLO GELİN HEP BERABER BAKALIM

Bu şehre gelirken hem şehirdeki hiçbir ayrıntıyı kaçırmamak şehrin bütün güzelliklerini hissederek görmek istediğimiz ve maddi olarak daha uygun olacağı için bu şehri yürüyerek gezmeye karar verdik. Bu sebeple telefonumuzun Google Maps kısmına girerek şehirde gezilecek birçok yere işaret koyduk. Hem bu sayede internet olmadan da yönümüzü kolayca bulabilme fırsatımız oldu. Eğer bilmediğiniz bir ülkedeyseniz size verebileceğim en güzel tavsiyelerden biri bu uygulamadan faydalanmanız gerektiğidir. Oslo’ya gelirken biz Flixbus’tan aldığımız 5’li biletimizin ikincisini kullandık. Bu 5 bileti 100 Euro’ya aldık ve isteğimiz yöne kullanma hakkımız vardı. Kopenhag ve Oslo arası otobüs süremiz 9 saat sürdü.  Türkiye ve Oslo arası mesafe 4032,5 km’dir. Türkiye’den farklı havayolu şirketlerinin düzenlediği uçuş seçenekleri ile Oslo’ya gitmeniz mümkündür. Eğer ben aktarma ile gidemem diyorsanız direk uçuş süresi yaklaşık olarak 4 saatlik bir zaman dilimini kapsamaktadır.

Ülkede kullanılan resmi dil Norveççe olarak bilinmekte ve İngilizce sıkça kullanılan diller kategorisinde yer almaktadır. Oslo ve Türkiye arasındaki saat farkı GMT+2 zaman diliminde bulunan ülkede 1 saat zaman farkı bulunmaktadır. Türkiye saati Oslo saatinden 1 saat ileridedir.

OSLO’YA GİTMEK İÇİN SEBEPLERİ DÜŞÜN, MEVSİMLERİ DEĞİL!

Ama biz yine de yorumlardan ve daha rahat yürüyüş yapmak için bize Oslo’ya hangi aylarda gitmeliyiz diye sorarsanız Haziran, Temmuz, Ağustos ayları gezilecek en güzel mevsimlerdir. Bu mevsimde gökyüzünü süsleyen ve adeta bir şölene çeviren kuzey ışıklarını göremeseniz de Oslo’da gerçekleşen birçok festivale katılma fırsatı bulabilirsiniz.

Oslo’da gezilecek yerleri haritamızda işaretlemek için bu yerlerle ilgili bilgi edinmeye ne dersiniz? Hadi gelin hep birlikte Oslo’da yapılacak en iyi aktiviteleri keşfedelim:

Otobüsten indiğimizde sırt çantalarımızı garda bulunan kilitli dolaplara koyduktan sonra sandviçlerimizi alıp gara en yakın yürüme mesafesinde olan Oslo Katedrali’ni görmek için yola çıktık.

OSLO KATEDRALİ

Şehir merkezinde yer alan Oslo kilisesi ilk kez 1697’dekutsandı ve 1950’de eski barok iç kısmına geri döndü. Oslo Katedrali, OsloPiskoposluğu Kilisesi’nin ana kilisesidir ve Norveç Kraliyet Ailesi ve NorveçHükümeti tarafından düğünlerde ve cenaze törenlerinde kullanılmaktadır.

Kilise hafta içi Norveççe ve Pazar günleri yüksek kitleri olup, düzenli olarak konserler için kullanılıyor. Kilisenin rehberli turları için önceden rezervasyon yapılması gerektiği ile ilgili bir bilgilendirme okuduk fakat biz iki kişi olduğumuz için kilise içini de gezme fırsatımız oldu. Giriş ücretsizdi ve Katedrali 10:00-16:00 saatleri arasında açık bulabilirsiniz.

OSLO KRALİYET SARAYI

Katedralin yanından geçtikten sonra şehir merkezinde gezip Kraliyet Sarayına doğru yürümeye başladık. Oslo şehrinde sokaklar çok temiz ve geniş.

Karl Johans kapısının üstündeki kraliyet evi, HM KingHarald V ve HM QueenSonja’ya ev sahipliği yapıyor. Bina neo-klasik tarzda alçı tuğladan bir cephedir ve 1849 yılında tamamlanmıştır. Ayrıca bulunduğumuz sürede gardiyanlar sarayın kapısında beklemekteydi. Bekleyen gardiyanın kadın olması bizi ayrıca mutlu etmişti. Yaz aylarında Oslo’ya geldiyseniz sarayı görmek ve rehberli turlar eşliğinde gezme fırsatına sahip olabilirsiniz. Bu turlara şu numaradan ulaşabilirsiniz. Tel: (+47) 815 33 133. Veya sarayın kapısına gelerek kalan biletleri, turlar başlamadan önce girişte satın alabilirsiniz.

KRALİYET SARAYI PARKI

Kraliyet Sarayı Parkı, sarayın her tarafını çevreler ve çimenli alanlara, görkemli ağaçlara, küçük göletlere ve heykellere sahiptir. Sarayın etrafını gezdikten sonra bu parkta dinlenme fırsatı bulduk. Parlayan güneşin ışıltısı ve gördüğümüz güzellikler sizleri de büyüleyecektir.

ŞEHRİN HER YERİ AYRI GÜZELLİKTE

Sabah şehir merkezinde mağazaların önlerinde bizi karşılayan bu sevimli canavarlar güne merhaba dememizi sağladı. Oslo’nun simgesi haline gelmiş bu canavarlardan hatıra olarak alabilirsiniz veya sevdiklerinize hediye edebilirsiniz. Hatta şehir merkezini gezdikten sonra deniz kenarında karşımıza çıkan bir mağazada çeşitli magnet, biblo ve şehrin simgesi haline gelen malzemeleri öğreneceğimiz bir mağaza sizleri karşılayacaktır.

FRAM MÜZESİ

Uzun bir yürüyüşün ardından sıradaki rotamız Fram müzesidir. Fram şimdiye kadar inşa edilmiş en güçlü ahşap gemidir ve hala en uzak kuzey ve en güneydeki yelken kayıtlarını tutar. Fram Müzesi’nde gemiye binebilir. Mürettebatın ve köpeklerinin dünyanın en soğuk ve en tehlikeli yerlerinde (Kuzey Kutbu ve Antarktika) nasıl hayatta kaldıklarını görebilirsiniz. Fram Müzesi’ndeki sergi on dile tercüme edildi: İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça, Japonca, Çince, Korece ve Norveççe.  Fram Müzesi ayrıca, 100 yıldan daha uzun bir süre önce kutup keşiflerinin soğuk ve tehlikelerini yaşayabileceğiniz bir kutup simülatörüne sahiptir. Ana binanın yanında, Kuzey Kutbu ve Kuzeybatı Geçidi ile ilgili sergilerin yer aldığı Gjøa binası bulunmaktadır. Buranın hemen yanındaki müze dükkanı özel kutup ürünleri misafirler için satışa sunulmaktadır. Norveç Denizcilik Müzesi, Kon-Tiki ve Fram Müzesi için birleşik bilet alabilirsiniz.

VİKİNG GEMİ MÜZESİ(Vikingskipshuset)

Şehir merkezini gezdikten sonra sahil kısmında yürüdük ve bir yarım adada yer alan müzeleri gezmek için yola devam ettik. 10 km lik bir yürüyüşün ardından müzelere ulaştık. Daha önce Viking dizisini izlediğim için bu müzeye gidecek olmak beni heyecanlandırıyordu. Sanki bulutların üzerinde yürüyor gibi hissediyor insan bu eşsiz güzelliklere doğru giderken. Hadi gelin birazda bu müzeden bahsedelim. Oslo Üniversitesi Kültür Tarihi Müzesi’nin bir kolu olan Viking Gemi Müzesi, Oslo Fiyordu çevresindeki dört farklı Viking cenaze yerinin çene bırakma bulgularına sahiptir. Müze, Bygdøy Yarımadası’ndadır ve Oseberg Gemisi sayesinde göz kamaştırmaktadır. Macera filmi VikingsAlive müze içindeki tavanlarda ve duvarda gün boyu gösteriliyor. Viking Gemi Müzesi, Gokstad, Oseberg ve Tune gemilerinden keşifler, ayrıca küçük tekneler, kızaklar, güzel bir araba, aletler, tekstil ve ev eşyaları müze içerisinde sergilenmektedir.

VİGELAND HEYKEL PARKI (VİGELANDSPARKEN)

Oslo ‘ya gelen herkesin mutlaka görmesi gereken parkta gezerken heykellerin duygularını misafirlere bu denli hissettiren nadir bir parktır. Bu parka adımımı atar atmaz çiçeklerin rengiyle beni büyüleyen, heykellerin duygularıyla beni düşündüren ve hayran kalmamı sağlayan yerlerden biriydi burası.

O kadar çok heykel var ki yürüdükçe yürümek isteyeceksiniz. Bu park açık havanın etkisiyle yerli insanların keyifli vakit geçirdiği gelen turistlerin ise gözde mekânıdır.

Yılın her günü girişi ücretsiz olan bu park, Oslo’nun 20. yüzyıldan kalma heykeltıraş GustavVigeland’ın enstalasyonlarını içeren bir yerdir. İddefjord’da toplamda bronz ve granit olmak üzere 212 heykel bulunmaktadır.

Vigeland’ın çalışmaları realisttir ve heykellerin hikâyeleri ilginç olmakla beraber, bebeklerle kavga eden bir erkekten, bir kadının dizilmiş saçlarını dizgin olarak kullanan bir bebeğin bile hissettiği duyguyu bu heykellerin yüzlerinde görebilirsiniz. Angry Boy (Sinnataggen) gibi bu eserlerin çoğu Oslo için belirleyici olmuştur.  Angry Boy, doğu Ana Kapısı ve Çeşme arasında, Köprü adıyla bilinen 100 metre uzunluğunda bir toplulukta bulunmaktadır.  Aynı eksende, birkaç yüz metre ileride, 121 insan figüründen oluşan 14.12 metrelik bir totem olan Monolith bulunuyor. Bu çalışmanın tek başına 14 yıl süren devasa bir granit parçasından oyulması ile yapmıştır.

Bu parkta bir adette güneş saati bulunmaktadır. Bu saatin etrafındaki taşa aylar işlenmiştir.

OSLO OPERA BİNASI

Oslo’nun merkezinde bulunan bina mimarisi ile gelenleri hayran bırakmaktadır. İskandinavya’nın en ikonik modern binalarından biri olan Opera House, bu yıl 10. yılını kutluyor. Fiyorttan yükselen buzullara benzemek için tasarlanan asıl rolü, opera ve bale gösterilerini sergilemektir.

Peki, neden bu binaya gitmelisiniz? Birçok yönden, bu bina Oslo için yeni bir dönemin başlangıcını ve rıhtımın yenilenmesini işaret etmektedir. Sokak seviyesindeki geniş pencereler, halka provalara ve atölye etkinliklerine bir bakış atıyor. Binanın iç kısmı esas olarak meşedir ve ana salon, geçmişin klasik tiyatrolarını hatırlatan bir at nalı şeklindedir. Opera, Norveç mimarlık firması Snøhetta tarafından tasarlandı ve birçok prestijli ödül aldı.

Norveç Ulusal Opera ve Balesi, üç aşamadan zengin bir program sunmaktadır: Ana Ev (1369 koltuk), İkinci Ev (400 koltuk) ve Stüdyo (200 koltuk). Opera çatısı ve dinlenmelik konserler için de kullanılıyor.Norveççe ve İngilizce dillerinde rehberli turlar bulunmaktadır.

Oslo Opera Binası limandan sağda, sudan yükselen açılı ve beyaz bir dış cepheye sahip. Ziyaretçilerini çatısına tırmanmaya ve tüm yıl boyunca Oslo ve fiyordun panoramik manzarasının tadını çıkarmaya davet ediyor. Mükemmel bir mimari deneyim için çatısının üstünde mutlaka yürüyüş yapmalı ve muhteşem şehir manzarasını görmek için bu binayı ziyaret etmelisiniz. Biz bu binaya günün sonuna doğru gitmeyi tercih ettik. Bu sayede güneşin batışını buradan izledik. Bu sırada suyun kıyısında konser vardı. Konserden gelen müzik sesi eşliğinde uzanıp güneş ışıltılarının yüzümüze vuran sıcaklığını hissederek günün yorgunluğunu burada attık. Bu an hayatımda unutamayacağım anlardan biriydi.

NOBEL BARIŞ MÜZESİ

Neresi bu Nobel Barış Müzesi? 2005 yılında açılan bu etkileşimli sergi, kabul edilen Barış Ödülü ve önceki kazananlarına ithaf edilmiştir. Kalıcı sergi kazananlar hakkında olsa da, sürekli değişen sergileri aşırı zenginliği yakalayan fotoğraflardan anoreksi inceleyenlere kadar uzanıyor.

Nobel Barış Müzesi savaş, barış ve ihtilafların çözümü ile ilgili konular hakında büyüleyici bir fikir sunuyor. Aynı zamanda aile dostu süper ve 16 yaşın altındaki çocuklar için ücretsiz.

KON-TİKİ MÜZESİ

ThorHeyerdahl (1914–2002), 1947’de Kon-Tiki’deki Pasifik Okyanusu’nu geçtikten sonra dünya çapında ün kazandı. Kon-Tiki Müzesi’nde konuklar, Heyerdahl’ın Kon-Tiki, Dicle, Paskalya Adası, Fatu-Hiva, Tùcume, Galapagos, 30 metrelik bir mağara turu da dâhil olmak üzere Heyerdahl’ın keşif gezilerinde orijinal gemiler ve güncel sergilerden kesitler yaşayabilirler. 10 metrelik bir balina, köpekbalığı modeli, ThorHeyerdahl’ın kütüphanesi, şahıs ThorHeyerdahl ve Tiki pop kültürü ile su altı sergisi bu müze içerisinde görebileceğiniz yerlerdir. 1950’li Oscar ödüllü Kon-Tiki belgeseli, her gün 12’de öğlen sineması olarak gösteriliyor.

DENİZDEN ÇIKAN EŞYALARIN BİRLEŞMESİYLE OLUŞAN FENER

Denize atılan atıkların birleşmesi ile oluşan bir fenerin içerisinden “Oslo’ya Merhaba!” diyebilirsiniz. Benim Oslo gezim kültürel olarak çok bilgi edindiğim bir seyahatti. Oslo’da kültür, EdvardMunch’ın Çığlığı ve Frogner Park’taki GustavVigeland’ın viskeral heykelleri ile yüz yüze gelmek anlamına geliyor. Oslo benim için gezerken yorulmak bilmediğim bir gezi turuydu. Hatta bu gezi boyunca yürüme rekorumu bile kırmıştım. Gün sonunda 22 km yürüdüğümü görünce hem çok şaşırmış hem de bu kadar kilometre ’ye rağmen çok fazla yorulmadığımı düşünmüştüm. Oslo filtresi ile değil gerçek Oslo’da fotoğraf çekinmek için ve bu güzel şehri yaşamak için mutlaka Oslo’ya gelmelisiniz. Huzurla, sevgiyle, neşeyle, güzelliklerle en önemlisi hep Murat Ak Seyahatle kalın, hoşçakalın..

Youtube Kanalımız: https://www.youtube.com/channel/UCJ6rBjtwKL1qiuAph_BMU8g

Facebook Sayfamız:  https://www.facebook.com/muratakseyahatt/

Facebook Grubumuz: https://www.facebook.com/groups/1379770878706637/

Instagram Sayfamız: https://www.instagram.com/gezgindocent/

Yorum Yazın

İçeriğimiz ile ilgili değerlendirmelerinizi ve içeriğimize eklenmesini istediğiniz konular var ise lütfen yorum olarak iletiniz.

İçeriklerimizi diğer sosyal medya adreslerimizden takip edebilirsiniz.

(Mesaj için 255 karakter limiti bulunmaktadır.)